Kimdir bu yorgun adam ?

São Tomé & Príncipe
Etrafındaki herşeyden yorulmuş yalnızlığın everest'ine ulaşmış beklentisiz yalnız ve çok yorgun bir ruha sahip genç bir beden var burda... Dünya dışında yaşayan sadece yazmayı seven biri...

Hacı bizde ne ararsan burda

26 Şubat 2013 Salı

Ah be güzelim..!



Of ulan of anasını siktiğimin hayatı senin ben ta amına koyuyum oldu mu adaletini gelmişini geçmişini tüm herşeyini sikiyim..!




Beyler bayanlar baştan uyarı bugün *'lı sansür falan yok en ağırından sövmeler var rahatsız olacaklar bu yazıyı okumayı burda bitirsinler..



Ulan ne benim bu çektiğim ne lan bu yapılan çevrilen oyunlar..!

İlk defa bir şey yapacağım burada eski hani demiştim ya uykularım çalındı işte o çalana sesleneceğim sizde okuyun işte bişeyler kaparsınız belki bir tecrübe olur size..!




Ey uykularımı çalan hırsız biliyorum hayat denilen orospu senide maşa olarak kullandı değil mi..!

Kalbimi aldığın yere neden bırakmadın senin gözünde kalpsiz daha mı çekici oluyordum ?

Diyecek çok şey var daha dur hepsini söyleyeceğim sana..

Neden kandırdın bizi hayata neden böyle aldandık biz ve neden bile bile yanlışların üstüne gittik her defasında..!

Hadi hayat benim gözümü kararttı o orospu çocukluğunu yaptı sen sen neden buna alet oldun...!

Ulan anasını siktiğimin hayatı bana çok yanlış yaptın..!

Ey uykularımın katili gözlerinle öldürdün uykularımı oysa ki o gözler bana baktığı sürece hazırdım ömrümü kirpiklerinde sallandırmaya..!

Sende biliyordun bunu be sende biliyordun acaba sana yazdığım satırları okudun mu hani gün gün uzun uzun mektuplar yazmıştım ya sana onları..!

Ah be ulan varya yaptıklarımı bir kayaya yapsam oturur ağlardı da senin gibi tepkisiz kalmazdı..!

Ben bunu hakedecek ne yaptım diye sormuyorum çünkü bu hayatın yapacağı orospuluk için bişey yapmana gerek yok ki en şerefsizinede yapıyor bunu en çok sevenine de..!

Ah be güzelim ah be ömrümü feda ettiğim uğrunda kalbimi kaybettiğim uğrunda ruhumu bile ayaklarım altına aldığım çok kolay çekip gittin be çok kolay çekip gittin..!

Ölümü sevdirdin ölüme aşık ettin beni be güzelim..!

Vazgeçilmezimdin bunu hissettiğin anda benden vazgeçtin be sevdiğim..!

Sözlerimi büyük bir üstadın şiirleriyle bitiriyorum..

Ama şunuda not düşüyüm ben senden başka aşkı sipariş edemedim be güzelim gönlümün rehberinde bir senin telefonun var bir senin adresin ne zaman çıksam bir yola yollarım çıkar kapına ne zaman bir numara çevircek olsam parmaklarım beynimi devre dışı bırakıp senin numaranı tuşlar..!

Bıraktım kendimi dünyanın en yüksek yerinden öyle bir boşluktayım ki hızla iniyorum aşağı sen benim için bir melektin kanatlanıp uç gel tut ellerimde yoksa düşeceğim ve eğer düşersem öleceğim..!



Yer ile yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü
Kavim göçlerinden bu yana ağlayan
Ve durmadan cep kanyağı yakıcılığında
Eziler çalan , çaldıran , yakalatan
Adı bende gizli bir kadındı istanbul
Şehre bir yağmur yağdı ben ağladım
Sevilirken ayrılmakmı kaldı Bizansta
Oyun dolan yoktu gözlerde , yalnızca ses
Verilmiş sözler birdi, edilen yemimler sıfır
Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden
Bir aşkın izlerini yok edecek
Bir başka aşk sipariş edildi yeniden
Bir şehre yağmur yağdı, ben ağladım
Kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında
Hangisi talandı demli öpücüklerin
Ve buğularda yitirilen kimin adıydı
Bir aşktan diğerine kaç saatte gidiliyordu
Soyulurmuydu kabuğu hayatın
Yoksa bütün vitamini kabuğundamıydı
Yağmur şehre bir yağdı ben ağladım
Ben giderken en çok seni götürdüm
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
Kutsal kitabımdı ziyan edilmiş sevgililer
Bense sevmeyi beceremedim
Belki de sevilmeyi
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı
Ben yağmur ağladım, bir şehre yağdı
Ben şehre ağladım, bir yağmur yağdı
Ben bir ağladım, şehre yağmur yağdı
Ben,
yağmur,
ağladım...

YILMAZ ERDOĞAN

25 Şubat 2013 Pazartesi

Korkma ve S*ktir Et..!




Evet beyler bayanlar bu saatten sonra size biraz işkence yapcam bir süre en azından hiddetimden korkmayın bu aralar aşırı asabi olcam baştan söyleyim..!

Sigarayla olan ilişkimize son verdim tek taraflı bir fesih oldu haberiniz ola..!




Bu aralar bir kitap okuyorum aslında bu tarz kitaplardan nefret ederim ama bunu nedense okumak istedim siktir et isimli bir kitap duymuşsunuzdur adını.Bazı noktalarda çok güzel analizler yapmış ve güzel şeyler anlatıyor aslında kitabın tamamı böylede işte benim hayat tarzıma uymayan şeyler var işte ne biliyim kendinizi sevin hayatı sevin olumlu bakın falan gibi bir sürü sikimsonik şeyler...

Ama tavsiye etmek istiyorum siktir et demeyi öğretiyor en azından şimdi birde benim gözümden bakalım mı bebeler siktir et demek nasıl birşey nasıl yapılır..!




Siktir etmek anlık bişeydir aslında bunu uzun vadede etkili yapabilen insanlar çok azdır...

Şöyle anlatayım şimdi birşeyi çok istersin olmaz siktir et ya zaten şöyleydi dersin demi?

Siktir ordan a*ına koduğum he he zaten sen onu istemiyordun hemen çektin siktiri ulan sen o siktiri asıl kendine çektin farkında değilsin..!

Senin bu yaptığına ne derler biliyon mu ben sıçtım sıvadım tüy dikiyorum şimdi..!

Hani derler ya verseler soluksuz s*kersin işte aynen böyle bir durum...

Ona siktir et buna siktir et at içine amına koduğumun salağı at sonra hepsi dönüp sikcek seni haberin yok..!

Şimdi bana çok bilmiş kendisi ne bok sanki diyenler olcak aranızda biliyorum ey önyargısı tarafından beyninin her atomuna tecavüz edilen beyinsizler nerden mi biliyorum o siktir ettiğim şeyler içimde öyle bi patladı ki ebem sikildi ondan biliyorum..!

Tamam çok ağır konuştum ama hakedenler var aranızda adım gibi eminim nikotin eksikliğine verin bunu neyse hadi herşeye siktir et diyoruz ya bunada edelim..

Ben sırf sizde benim gibi olmayın diye söylüyorum bunu..!

Şu amına koduğumuzun yaşamında sadece tek bir şeye siktir et deyin sonunda pişman olmayacağınız tek şeye hayatınıza deyin bunu..!

Yaşamaya değer bir dünyada mı yaşıyoruz?

Hayır.

Hayat denilen orospu bize kaç defa oyun oynadı?

Ben sayamadım.

İnsanların gülüşleri dostlukları gerçek mi?

Yaptıkları rolle oscar alacaklar o derece gerçekçi ama çok sağlam oynuyorlar..!

Hayat size maşasını kullandı mı?

Kullandıysa zaten sizi çoktan sikmiş sizde artık bir zahmet çekin siktiri..!

Eeee amk daha ne yapacak bu orospu size..!

O kelimeyi kullanırken bayan okuyucularımız belki biraz tepki gösterebilir ama ben bu tarz şeylerde bu kelimelere cinsiyet yüklemem asla ki bir erkek olarak söylüyorum erkeğin orospusu varya herşeyden beter anasını satıyım..!

Nerde kalmıştık he daha ne yapcak sizi bu o**spu

Yok yani bunları yaşayan ve hala aynı boku yiyen insanlarda gördüm onlarıda anlayamıyorum ki amk lan hani bedenen fahişeleri anlıyorumda ruhunu siktirten insanları anlamak mümkün değil..!

Bakın bana es kaza bi sikti beni bu hayat öyle böyle değil ama şimdi gün intikam günü ruhumu serbest bıraktım artık ortalığın a**na koyuyo..!

Şimdi hayatın elimden aldıklarını geri alıyorum bir bir tek birşey kaldı elinde alamadığım uykularım..!

Aslında benim aşkımı sevgimi insafımı merhametimide aldı da onların amk kalsın onlar istemiyorum zaten..!

Aşk insanı acizleştirir

Sevgi insanın gözünü boyar..

İnsaf ve Merhamet yüzünden de diğer insanların kuklası olursunuz..!

Artık aciz değilim..

Artık gözümü kimse hiç birşey boyayamıyor.

Artık kimsenin kuklası değilim..

Artık Hayatı Siklemiyorum..

Ve en önemlisi artık ölümü seviyorum..!

Lan bak ben seviyorum diye sizde bende sevcem falan diyip sonra mal mal aksiyonlara falan girmeyin başımı ağrıtmayın benim..!

Dip Not: İntihar hayatın eline tutsak düşmüş karaktersiz aciz insanları içine çeken bir kara deliktir..! Hayattan ne kadar kopar ve özgürleşirsiniz o zaman gerçeği görürsünüz..!

Her zaman dediğim gibi aciz değil karakterli olun lan..!

Ve bir üstad der ki; Hayat denilen şey gerçeğin üzerine örtülmüş bir kamuflaj ve ruhlarımıza giydirilmiş bir deli gömleğidir..!

Bakın nasılda özetliyor bu durumu.

Neymiş bebeler sadece hayata büyük bir siktir çekecekmişiz diğerlerinede siktiri çekeceğiz tabi ama bunun için daha çok kazık yememiz lazım daha çok canımızın yanması lazım daha erken bunlar için..!

Bu hayat denilen orospu benden çok şey çaldı dostlar..

Bu hayat öyle büyük bir orospu ki bir bedene sığmaz fahişeliğinin büyüklüğü..!

Etrafınızı öyle bir sarar ki karşınıza bir dost gibi çıkar bir arkadaş gibi çıkar bir sevgili gibi çıkar bir İNSAN gibi çıkar ama hiç biri değildir aslında hayatın ta kendisidir..!

Hiç birimiz anlayamacağız bunu boşuna uğraşmayın o yüzden diyorum ya hayatı siktir edeceksin bebee yoksa adamın götünden kan alırlar kamilll..!

Şimdi ben bunları dedim ya dostunuza sevdiğinize etrafınızdakilere dikkatle bakacaksınız içinize bir şüphe düşücek düşsün amk düşsün illaki vardır içlerinden hayatın bir maşası işte hayatla beraber onada çekceksiniz siktiri..!

Korkmayın yalnız kalmaktan..!

Doğru bir yalnızlık yanlış bir kalabalıktan daha iyidir..!

Ve unutmayın yalnızım dediğinizde bile yalnız değilsiniz dipsiz bir kuyunun içine düşsenizde şu dünyada kıyamet kopsa tek başınıza kalsanız dahi yalnız değilsiniz..!

Düşünen insan yalnız değildir..!

Hadi canlarım öptüm sizi bir iki tek bişeyler atında rahat uyuyun ;)

Adam dediğin bir kere gider..!




Ölüm...

Şu hayattaki en ciddi konudur..

Kimi korkar kimi kurtuluş olarak görür..

Kimi hiç karşılaşmak istemez kimiside koşa koşa gider...

Kimine göre acı kimine göre mutluluktur ölüm..

Kimine göre bir son kimine göre bir başlangıçtır.

Ama

Herkese zordur ölüm...

Çok enterasan çok çelişkilerle dolu bir konu ölüm bazısına kolay bazısına dünyanın en zor işi gelir.

Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir diye bir soru var biliyormusunuz dostlar?

Onun cevabını vereceğim bugün size..!

Dikkat edin psikolojiniz bozulmasın gerçi düzenli olarak beni okuyorsanız öyle birşey kalmamıştır.

Ölümün olduğu yerde asıl ciddiye alınması gereken şu a.....koduğumun hayatıdır..!

Niye mi?

Ölüm bir başlangıç olacaktır aslında bu durumda hayat yolun sonu demek oluyor...

Öyle bir yaşayın ki hayat utansın falan demiyeceğim s*k*mde değil bu hayat biliyosunuz..!

Hayatı sktr edin öyle bir ölün ki hayat utansın öyle bir ölün ki zamanı geldiğinde vay anasını ya bu olmamış desinler...

Açıkcası diyeceğim ölümü hayat açısından ciddiye almayın bu kadar..!

Bu koduğumun hayatında ölümden daha ciddi konular var...

Mesela yaşarken ölmek...

Bu durumdayken ölümü isteyerek beklemek var...

Bu durum nasıl oluyor biliyor musunuz?

Hayat ve Maşalar isimli yazımı okuduysanız bilirsiniz o maşalardan biri hayatınıza girer ve ortalığın a.......koyup gider işte o gitti ya asıl herşey ondan sonra başlar..!

Gitmek başlı başına bir dert geride bir başına kalmak ise hayattayken ölümü tatmak gibidir.

O yüzdendir aslında iyi insanların hep kalan olması...

Çünkü giden dayanamaz katlanamaz kendini ve hayatı sevmemiştir giden o hiçbir şeyi sevememiştir aslında...

Tamam bizde belki iyi insanız ama o kadarda değil bir gün öyle bir gideceksin ki arkandan kaçtı demesinler.

Desinler ki ; kafası önde başı dik güle güle gitti desinler

Öyle bir git ki o kalan kaldığına utansın

Öyle bir git ki seni arkada bırakanlar utansın...

Öyle bir git ki artık asla ama asla dönüşün olmasın...

Adam dediğin bir kere gider..!

22 Şubat 2013 Cuma

Çok Gereksiz Bu İnsanoğlu...

Naber lan sayın okuyucu
Biliyorum kusuruma bakmazsınız lan falan dediğim için daha durun ağzınıza edecem bugün..!
Ulan var ya ne yazsam bilemiyorum her zamanki gibi ama işte bi gaza geldim bi yazma isteği başladık bakalım hadi size bol bol sabır diliyorum..


Nerden başlasak gadasını aldıklarım...
Şu sözün üstünden gitmek istiyorum bugün;
''Biz kadınlar tarafından büyütülmüş bir erkek nesliyiz. Başka bir kadının aradığımız şey olduğunu sanmıyorum.''
Bu söz bir film repliğine ait Fight Club filminden bir söz...
İşte biz böyle bir nesiliz çok doğru bir söz en azından benim için biz ataerkil bi toplumuz değil mi? Hassiktir lan ordan nerde ataerkil bi toplumuz...
Biz hayatımızı kadınlardan öğrendik aynen öyle bir erkek çocuğuda kız çocuğuda aynı şekilde büyüdü...
O kadar çok şey var ki bilinçaltımıza yerleşen farkında olmadan bildiklerimiz gördüklerimiz düşündüklerimiz işte bunlar bizim hayatımızdaki büyük buhranın bir parçası aslında...
Kadınlar tarafından yetiş onların yanında büyü sonra o güne kadar bulamadığın şeyi başka kadınlarda ara yok mına koyum işte lan salak ömrün zaten o şekilde geçti artık uyan lan uykudan bizim aradığımız şey başka bir kadın değil...
İnsan hayatı boyunca arar onu arar bunu arar aşkı arar sevgiliyi arar belayı arar mutluluğu arar...
Ararda arar ama bi sikim bulamaz..!
Aradığın ve çok istediğin bişeyi ne zaman buldun söyle hadi hep beraber öğrenelim.
Vazgeçtiğinde buldun değil mi? Aramaktan bıktığında...
Bunu bile bile hala neyin peşindesin dostum ya neyin..!
Hayatta şu koduğumun hayatında hiç birşeyi aramaya anasını satıyım olmuyo işte.!
Acıyı aradın mı hayatında hiç yada ayrılığı ölümü sıkıntıyı üzüntüyü..!
Ama her zaman öyle zamanlarda karşına çıktı ki bunlar senin belanı s*kti demi..!
Ben acıyı arayan bi insan görmedim haa vardı sado mazoşist insan evlatları aranızda belki ama onları saymıyorum hayat felsefeleri onların bu..
Bak arkadaş ben anlatmaktan yorulmam ama sende anlamaktan yorulma olur mu burda beyninizi s*kiyosam sizde bunu bile bile okuyorsanız burdan bişeyler öğrenin be tamam bende bi bok bilmiyorum ama en azından hayatımda yediğim kazıklardan oluşan az buçuk tecrübemi sizle paylaşıyorum bişeyler kapın burdan..!
Yoksa öbür tarafta elim yakanızda saygıdeğer okuyucularım...!
Ulan hep mutluluğu aradık hep acı çektik hep sevgiyi aradık ayrılığı yaşadık hep aşkı aradık ihaneti yaşadık...
yaşamı aradık ölümü bulduk ha bu apayrı bi konu ölüm her zaman ensemizde onu aslında hiç kaybetmedik..
Hayatı hep düz mantık düşündük ama tamamen komplike karmakarışık yaşadık yada bu şekilde düşünüp düz mantık yaşadık..!
Lan insanoğlu bu hayat bize ters anla amk.
Bırak anasını satıyım aramayı ya sikerim mutluluğunu de siktir et demeyi öğren başlarım böyle aşkın ızdırabına de ama sonra geri dönme bu laflarından sözde kalmasın harbi harbi becer şu hayat denilen şerefsizi bu hayat evrenin en büyük pezevengidir lan öğrenin hayat bizim ruhlarımızı başkalarına becerten adi bir pezevenktir..!
Aramak bağlanmaktır o aradığın şeye bağlanmak esirliktir esirlik ise ruhunu kaybetmektir ve bilirsiniz ki ruhsuz bedene sadece ceset denir..!
Yaşayan ölü olmaktan vazgeçin artık bu hayatı ele geçirin hayat sizi ele geçirmesin..!
Hayatta arayacağınız tek şey ben oluyum sonra bana bağlanın ruhlarınızı ben ele geçiriyim dünyayı ben yönetiyim hahahaa yok lan ne işim var bedava verseniz bu dünyanın yönetimini almam yaşama siktiri çektim bide dünya ile mi uğraşcam...
Yani hayatta arayacağınız hiç bişey olmasın...
Geçen her dakika sizin ömrünüzden gidiyor hayatı yaşayın bağlanmayın bişeye falan gibi böyle güzel sözler bekliyorsanız benden bekleyin bekleyin babayı alırsınız sayın okurlar..!
Ama ben baştan dedim ağzınıza edicem diye alınmak yok bak öyle anlaştık..!
Geçen her dakika tabi ömrümüzden gidicek anasını satıyım bizim ruhumuzun vergiside bu işte aldığımız nefesi geri veriyoruz vereceğizde ağır bi vergi borcumuz var her aldığımız oksijene karşılık bir miktar karbondioksit..
Ulan bakıyorumda ne gereksiz insanız ya oksijen alıp karbondioksit veriyoruz oksijen bile veremiyoruz şu evin köşede duran sikimsonik deve tabanı bile bizden daha çok işe yarıyo anasını satıyım sonra gelde bu dünyayı sev hayatı sev amk..
Neyse artık canım sıkıldı bu kadar yeter bugünlük heralde...
Evet bebeler burdan çıkarttığımız sonuç ne elde ne var?
Koskoca........
Tövbe estağfirullah arkadaş kötüye çekmeyim elde kocaman bi hiç var...
Hiçlik var evet hiç birşeyi aramayacaksın...
Şöyle anlatayım ama bunu deneyin yorumlarınızı bekliyorum bi deneyin bakalım nolcak ben denedim şunu yapıyoruz şimdi..
Artık mutluluğu aramıyoruz aramadığımız şey başımıza bir anda geldiğinde beklediğimiz bişeye göre daha çok etkileniriz ya dünya denilen o yuvarlak şeyin kanunlarından biridir buda hani işte bunu tersten uygulayalım bakalım aramadığımız mutluluk bizi bulabilcek mi?
Siktir edelim arayan değil aranan olalım bakalım nolcak bu sefer...
Hadi öptüm bebeler saat geç oldu bi sigara için bi kaç tek bişeyler atın sonra yatın :)

18 Şubat 2013 Pazartesi

Korkmayacaksın..!



Baya oldu demi yazmayalı arayı soğuttuk biraz ama takdir edersiniz ki bende insan olmaya çalışan bi canlıyım...

Bugün aslında bir konu bulamadım şöyle bir başlayalım illaki gelir bişeyler bizde dert tasa çok değil mi...




Bi sigara yakalım ilk önce..

Şurdan girelim konuya daha önce hiç ismimi vermedim vermeyeceğimde aslında yorgun bir adamım diyorum ya hep neden yorgunum onu anlatayım istedim size bugün..




Yorgunluk aslında fiziksel olan birşey ama bende fiziksel bir yorgunluk hiç yok çakı gibiyim maşallah...

Ama işte şu psikolojik yorgunluk varya o çok fena be ruhunuzun yorulması çok kötü işte benim ruhum yorgun düşüncelerim yorgun..!

Bulamadım bi çaresini kafamda sorular sorular cevap veremediğim ve asla net bir cevaba ulaşamayacağım sorular..

Düşüncelerim ruhum bir kuyunun dibinde dipsiz bir kuyunun hemde...

Ve bir şairinde dediği gibi kuyunun duvarları düz kuyunun duvarları ıslak..!

Bunalımlardayım lan amk.

Sövesim geldi yine herşeye...

Bu yorgunluğun zirvesindeyim artık uykularım çalındı..!

Evet evet uykularım çalındı bu nasıl birşey bilir misiniz?

İlk başlarda uyumaya korkarsınız...

Bol kafein falan filan bir sürü sikimsonik şeyler denersiniz uyumamak için ama beyniniz bedeninize hükmedemez bir süre sonra yavaş yavaş kapanır gözler tam o sırada birşeyler belirir gözlerinizin önünde ve o beliren her neyse uykularınızı çalar gider bir daha geri getirmemek üzere ve o saatten sonra zaman kavramı sizin için anlamını yitirmiştir...

Geceniz gündüzün kalmamıştır yemek saatiniz çalışma saatiniz herşeyiniz bitmiştir hayat saçma bir zamansızlık içinde bir girdap oluşturmuş ve sizi son sürat içine çekmektedir..!

Bir bağımlı gibi gözlerinizin altı çöker morarır bir süre sonra zayıflarsınız hayatınız rutine döner yaşamsal ihtiyaçlarınızı mininum seviyede tutarsınız yaşama sevinciniz bitmiştir zaten sanki 8.9 şiddetinde malzemeden çalınmış dandik bir bina enkazının altındadır bedeniniz düşünceleriniz..!

Gün boyu gözlerinizi kaşır ovalarsınız yanıyordur uykuya hasret olan gözleriniz kan çanağı olmuş ve altı morarmış gözler sizi anlatan bir aynadır karşınızdakine hayatta amacı gayesi hayata tutunacak bir dalı olmayan ve hayatta değer vereceği hiç birşey kalmamış insan demeye bin şahit isteyen bir canlıyı anlatır..!

Kendinizi tamamen yaşamaya değmeyen biri olarak görürsünüz bu dönemde bu en fenasıdır aslında..!

Belli bir süre bir ışık bir çıkış yolu ararsınız arar arar bulamaz ve yorulup vazgeçersiniz.

O ışık öyle bir zamanda gelecektir ki en değerli nefesinizde en tatlı nefesinizde son nefesinizde gelecektir.. Rahatlatıcı huzur verici kurtuluşun tek yolu olan o ışık son nefesinizde gelecektir...

İnsan bunu anladığında uçurumun kenarındadır...

Hafif bir rüzgar esecek ve toprağa düşecektir ruh bedenden önce sonra yavaş yavaş süzülecek beden toprağa ve o ten değdiğinde toprağa yer sallanacak şimşekler çakacak büyük bir gürültü kopacaktır...

Bir yerlerde bir çığlık kopacaktır sadece sizin kulak zarınızı yırtan bir çığlık...

Ve artık hiç birşeyin geri dönüşü yoktur..!

Arkanızdan 3-5 kişi gerçekten göz yaşı dökecek ve ardınızdan sizi sadece bir kişi unutmayacaktır..!

Geri kalanlar hikaye be dostum...

Üç beş gün üzülecekler sonra iyi adamdı diyecekler sonrada unutulup gitceksin alıştır kendini buna...

Herkes kendi yoluna bakacak...

Ama üzülme be kurtulan sen olacaksın şu anasını siktiğimin dünyasından sen kurtulacaksın yalandan dolandan arkadan iş çevirmekten sırtından bıçaklanmalardan canım dediklerinin canını yakmasından sen kurtulacaksın şu amına koduğumun hayatından sen kurtulacaksın...

Korkma!! Şu anasını siktiğimin dünyası ne kadar pis ne kadar şerefsiz görmüyo musun? Bırakıp gidiyosun işte daha güzeli var mı?

Gitmek zor değil be dostum daha anlamadın mı gidene hiçbir şey zor değil..!

Hayat asıl o geride kalanın belasını sikiyor..!

Bunu en iyi senin bilmen lazım hep giden o değil miydi..!

Geride kalan sen değil miydin hep..!

Acı artık onlara lan acı artık sen gidiyorsun sıra sana geldi hemde öyle bi gidiyosun ki nispet edermişcesine işte öyle değil böyle gidilir deyip gidiyosun..!

Anladınız mı neden yorgun olduğumu..!

Ben yorgun bir adamım çünkü artık ölümü isteyerek bekliyorum...

Ölümü isteyerek bekliyorum..!

15 Şubat 2013 Cuma

Bu Sabah Çocukluğumla karşılaştım...

naber lan dedim..

iyi abi dedi..

ben senin 20 yıl sonraki halinim dedim

vay amk dedi.. nereye gidiyosun dedim?. okuldan kaçtım dedi.

baktım sıfatına; önlüğün tek yakası sökük, kolu sümüklü, çanta filan taşıyo bide...

acıdım ibneye... sen nereye gidiyon dedi?

işe gidiyorum dedim... 20 yıl sonra mutlu musun dedi.?

senin şimdiki hayalini yaşıyorum, cebimde param var, irade sahibiyim, hayatımı değiştirecek kararlar alabiliyorum, askerlik evlilik vs. vs. saydım

gel benle dedi.. takıldım peşine atari salonuna gittik..

ibne güzel oynuyodu harbiden.

jetonum bitti..

baktım önce etrafı kolaçan ettim bi, sonra uçak oyunun arkasına kolumu sokup jeton aşırdım bir kaç tane, hiç bişey yokmuş gibi arkalarda dolandım 2 tur, sonra geri gelip haggar oynadım..

derken bi baktım kapıdan en samimi arkadaşım girdi atariye... aaa dedim.. sevindirik oldum bi an.. o da okuldan kaçmış, bir süre beraber oynadık.

sonra çıktık, önce caminin oralarda boş boş dolandık, daha erkendi ve güneş yeni doğuyordu. gökyüzü ne kadar güzeldi..

bizim arsaya gittik, yere üçgen çizip misketleri koyduk köşelere, 3-4 metre ileriye de kale çizgimizi çektik..yerlere yatıyoduk, üst baş çamur içindeydi.. bir süre sonra misketi bıraktık, gafliğim kayboldu amk.. sonra bi taşın üstünde toto oynamaya başladık.. metin, ali, feyyaz, oktay,rıdvan,tanju..havada uçuşuyorlardı..arkadaşı üttüm, mızıkcılık yaptı bir süre birbirimizle dalaştık sonra sarmaş dolaş gidip boş eti puf kabı bulduk 2 tane..

arsanın duvarına güneş yeni yeni çarpıyor, vakit öğlene geliyordu..

tam sinek saati..

duvara konan sinekleri itina ile boş eti puf kabıyla yakalayıp, aşağıdaki örümcek yuvalarının olduğu yere gittik.

sinekleri örümceklere atıp, kaçmak isteyen sineğin çabaladıkça ağı sarsması, sarsılan ağın örümceğin dikkatini çekmesi, 1 saniyede gelip sineği alıp yuvanın derinliğe götürüşünü izlerken orgazm oluyoduk resmen.. öğlen güneşi açmış, ezan okunuyordu..

eve gitmek istemiyorduk.. arkadaş beslenme çantasını açtı..

2 yumurta, biraz peynir, domates,çokokrem vardı..

fırından 1 tane tava ekmek alıp sahile indik hemen. çimlere oturup elimizde ne varsa yedik..

uzaktan boğuk boğuk gelen öğrenci sesleri, kuş sesleri, dalga sesleri, börtü böcek seslerinden başka bir ses yoktu..

gökyüzü ne kadar güzeldi.. arasıra geçen kızların yüzüne bakıyoduk, platonik aşık oluyorduk.

daha seksin ne olduğunu bilmiyorduk, meğer ne saf bi duyguymuş..

gidip mahalleden diğer arkadaşı da çağıralım, parka gideriz dedik.

o arkadaş öğlenciydi, gidip evinin altından bağırdık 'memeeet, memeeeet' diye.

ne de olsa cep telefonu diye bişey yoktu..

tam da okula çıkıyomuş, kaptık kolundan.. memet de geldi, bir süre sokakta yılan oynadık. hani yere yılan şekli çizersin, gazoz kapağının içine kum çamur doldurur, fiske atarak ilerleyip yılanı tamamlarsın..

mahalle cıvıl cıvıldı oynayan çocukların seslerinden.. turşucu geçiyordu, elinde turşu kovasıyla.. memedin cebindeki harçlıkla birer tane hıyar aldık..

yiye yiye arsaya gittik tekrar, bir süre alman kale oynadık, sonra maç ettik, sonra saklambaç oynadık..

ne de olsa internet diye bişey yoktu..

kan ter içinde kalmıştık, camiye gidip ağzımızı çeşmeye dayayıp su içtik. orada oturan kızlara sataştık.. apartman kapısının önünde oturduk, murat abi eve gidiyodu, yolu araladık geçsin diye..gene fırça attı burada oturmayın diye ama kimse siklemedi.

he deyip geçtik.. akşam üzeri olmuştu, acıkmıştık memet beslenme çantası almamıştı.. bizim evin aşşasına geldim anneee anneee diye bağırdım. annem çıktı ne bu hal filan. dedim bize ekmek arası bişeyler yap..biraz sonra sepet salındı salçalı ekmekler indi.. arsaya gidip akasya ağacının altında ekmeklerimizi yedik.. güneş batıyordu..

gökyüzü ne kadar güzeldi..

gün batımını izledim çocukluğum geçti karşıma..

şimdi bana mı acıyosun sen? dedi..boğazım düğümlendi konuşamadım..

ben her gün buradayım, ama sen günden güne yok olacaksın.. her gün bir önceki günü arayacaksın.. hayatın gitgide anlamsızlaşacak.. şu gördüğün güneşi çok arayacaksın..güzel günler göreceğiz, güneşli günler diyerek avutacaksın kendini..sahip olduğun şeyler sana sahip olmaya başladı..bak 30 una geliyosun..

adına geçim derdi diyorsun ama bomboş yaşıyorsun be koçum..benim en büyük derdim ise demin oyunda kaybettiğim gaflik..

yeter sus mına koyim! diyerek hıçkıra hıçkıra ağladım..

bir sigara yaktım... hayat ne boktan amk :/

10 Şubat 2013 Pazar

Hayat ve Sigara...



Evet arkadaşlar şimdiden söyleyim açıkca bugün gereken nikotin ihtiyacımı tam olarak karşılayamamış ve iki günde iki saat olan uykumun içine edilmiş bir gün geçirdim çok agresifim ağzım çok bozuk olabilir haberiniz ola..!



Şimdi başlayalım ama ilk önce okurlarımızın yani sizin iyiliğinizi düşünerek bi sigara yakıyım..

Yada dur ya hadi hep beraber yakalım ...




Çekin bakalım derin bi nefes sigaradan sonra bide halka çıkartın hadi bakalım herkes yapsın..

Şimdi o halkaya bakın ilk başta ne kadar muntazam değil mi ama sonra ufak bir nefes alıp verme ile hemen dağıldı...

İşte hayat tıpkı böyle bir anda en ufak bişeyle bile darmadağın olabilir..

Tabi bu hayatı çok ciddiye alırsak..

Şöyle bir örnek veriyim bu halkayı çıkartmak için bilinçli bir şekilde çalıştık uğraş verdik değil mi..

Halbuki sigara içerken çoğu zaman istemeden de bunu yapıyoruz ve hemen dağılıyor ama görmüyoruz bile bunu işte hayatı ciddiye almazsak öyle kolay kolay dağılmaz anlayacağınız..




Tamam kabul ediyorum bu hayatla çok uğraşıyorum ben ama ne yapıyım etkiye tepki denilen bi kanun var bu dünyada işte benimki de o misal..




Nerde kalmıştık he işte hayatın size etkisini böyle basit bir örnekle anlatmak istedim..




Bir zamanlar ben hayatı çok ciddiye alan biriydim o a.... koduğumun hayatı beni esir almıştı...

Devamlı yaşadığım o hayata layık olamama endişesi vardı bende halbuki olay tam tersiymiş...

Siz öyle bir yaşayın ki hayatınız size layık olmaya çalışsın..!

Durum bundan ibaret aslında.

Neden mi ? Çünkü hayatlarımız aslında bizler tarafından oluşturulmuş bişey değil hayat bizim çevremiz hayat bizim arkadaşlarımız dostlarımız yaşadığımız semt mahalle sevgilimiz işimiz uğraştığımız şeyler hep üzerine düştüğümüz şeyler...

Siz hayata layık olmaya bunlara layık olmaya çalışırsanız benliğinizi kaybedersiniz ve hayat sizi esiri haline getirir..

Siz siz olun girdiğiniz ortamın rengini alan değil girdiği ortama rengini veren olun..!

Kişiliksiz olmayın lan olmayın işte bu kadar basit bişey...

Bu iş bu kadar basitken niye dünyada bu kadar karaktersiz yavşak insanlar var çözemedim o ayrı bi yazı konusu söz sizin içinde onu araştırcam eminim ki sizinde etrafınızda böyle insan çok...

Demiştim ya bir zamanlar bende esiriydim bu a*ına koduğumun hayatının kurtulmak zamanımı aldı biraz doğrusu ama kurtulduktan sonra anladım ki zor bişey değilmiş...

Bir ara öyle oldu ki gülmeyi unutturmuştu hayat bana düşünün..!

Kafa bi yerde dank etti..

Dedim ki ; Lan A*ına koduğum lan gerizekalı sen niye bu yavşak sisteme layık olmaya çalışıyorsun hadi layık olmaya çalıştın kabul edilcek bişey değilde bunu yaparken niye kişiliğinden ödün veriyorsun...!

Sonra düşündüm lan ben karaktersiz biri değilim ben başkalarına layık olmaya çalışcak kadar acizde değilim..!

Karakteri olan insanlar kimseye layık değildir..!

Hayatımızda ki herşey o karakteri olan insanlara layık olmaya çalışmalıdır çalışcaktır..!

Şimdi ben bunları size niye mi anlatıyorum..!

Bu hayat beni çok fena becerdi öyle böyle değil çok fena binbir pozisyonda o acıyla kafa dank etti..!

Şimdi hiç birşeyi takmıyorum şeyimde değil yani anlayacağınız..!

Hayatın gözünde hepimiz potansiyel bir fahişeyiz..!

İşte bunları sizi tuzaktan kurtarmaya çalışıyorum..!

Kafanız dank etsin etsin ki hayat denilen o o.çocuğu kaybetsin tek istediğim bu..!

Benim bu hayatla aslında pek bir derdim yok yanlış anlaşılmasın sakın sadece benden aldıklarının acısını çıkartıyorum o kadar..!

9 Şubat 2013 Cumartesi

14 Şubat Mı ?? Okuyunda görün dünyanın adaletini..!



Evet Arkadaşlar konsept dışı bir yazı ile sizlerle beraberiz bugün yazı bir alıntı fakat tamamiyle gerçektir...


Okuduktan sonra cevap verin bu soruma;

Söyleyin evet arkadaşlar 5 gün sonra o koduğumun sevgililer gününü kutlayacaksınız belkide peki bunu yazan ne yapacak biliyormusunuz ????

Adaletini Sikiyim dünya adaletini Sikiyim Oldu mu..!

Salak saçma sahte duygularla seviyorum diyen koduğumun insanları mutlu olurken bu yazıyı yazan o gün sabah elinde bir gülle Mezarlığa gidececek...!

Bunu yazan adamı intiharın eşiğinden kurtardık sonra dedim ki kendi kendime niye kurtardın ki adam için tek sorun hayatın devam ediyor olmasaydı..!


Evet şimdi okuyalım...


Bugün 14 Şubat aşkım sensiz geçen ilk Sevgililer günüm biliyor musun? Sen gittiğinden beri yüzüm hiç gülmedi. Her günüm işkence, ızdırap, keder dolu geçiyor. Artık dayanacak gücüm kalmadı. Nasıl yaşadığımı ben bile bilmiyorum. Aklıma geldikçe ayrıldığımız zaman hıçkırıklara boğuluyorum. Hâlbuki senle daha neler yapacaktık. Beraber yaşayacağımız uzun yıllar vardı önümüzde hani… Nerde o yıllar uzun yıllar geçti geçiyor ve sen hala yoksun yanımda. Doğum günümde birçok arkadaşım tebrik gönderdi ama okuyamıyorum bile çünkü o günü hatırlamak istemiyorum. O gün bugündür doğum günümde hep yağmur yağıyor gönlüme. Bir gün olsun güneş açmadı biliyor musun? Ayrılalı çok oldu ama hala bana dün gibi geliyor. Yaşamaya çalışıyorum sensiz ama çok zor. Kalbime gömmeye çalışıyorum olmuyor olmuyor. Son kez görüştüğümüz yere geliyorum her sevgililer gününde belki seni görürüm diye ama sadece hayalini görebiliyorum. Eminim sen beni görüyorsundur. Gezdiğimiz yollardan geçiyorum herkes kol kola büyük bir aşk içinde yürüyor. Etrafımda sen kokan bir aşk havası var. Senden sonra yaşanılan bütün sevgiler sahte geliyor bana. Yan tarafımda bankta oturan sevgililerin birbirine söylediği o 2 kelimelik aşk cümlesini duyar duymaz beynimde şimşekler çarpıyor hızla kalkıp kaçıyorum oradan. Sensizlik her gün çalıyor kapımı bu acıya katlanamıyorum. Sonsuzluk uykunda yattığın yere geliyorum birtanem acımı tek dindirebildiğim yere geliyorum. Yanına gelirken en sevdiğin çiçekleri getiriyorum birde kırmızı bir gül tam kalbinin hizasına bırakıyorum. Her geldiğimde gözyaşlarınla temizliyorum mezar taşını. Sen gittikten sonra yaşamam için tek bir neden kaldı oda senin bende olan hatıraların onlarda olmasa biliyor musun 1 saniye bile yaşamamın anlamı yok. Bir elveda bile demedin, diyemedin ben ise bıraktığın değilim aşkım sen gittikten sonra çok değişti hayat. Anlamsızlaştı, sıktı bu hayat beni bilmiyorum günah mı işliyorum. Bazen tanrım al bu canı bu bedenden yaşamayı hak etmiyor diyorum. Çok değiştim bir tanem çok, eski Güler yüzüm, hayat dolu bakışlarım, mutluluğum yok artık. Bu halimi görsen sende sevmezdin beni diğerleri gibi. Onlarda yalan çıktılar. Hepsi birer birer dağıldılar sen gidince. Bir dostum kaldı tek bir dostum her zaman yanımda olan. Sonra o da gitti biliyor musun? O da bir yuva kurdu ve gitti. Kırılmadım ona hiç kırılmadım. Onunda hakkıydı mutlu olmak. Şimdi yine her akşam gibi, eskisi gibi yapayalnızım. Her zamanki gibi masamın başında oturuyorum önümde bir kadeh içki birde beyaz bir kâğıt, yazıyorum aşkım sana yazıyorum. Gelir mi bu mektubum sana ulaşır mı bilmiyorum ama yazıyorum işte yüreğimden geçenleri. Niye aldı Allah’ım seni benden neden ayırdı bizi sen niye gittin aşkım hani hani ölüm bile ayırmayacaktı bizi. Bak ayırdı… Hem de acımasız bir şekilde bir elveda diyemeden ayırdı, kopardı bizi. Anladım aşkım anladım kader bizim sözlerimizi dinlemiyor verdiğimiz sözleri yeminleri bilmiyor. Artık yazamıyorum aşkım artık mürekkep dayanmıyor kalemime damlalar dökülüyor gözlerimden kâğıda. Mürekkebi akıyor sana yazdığım mektubun…

Artık bitiriyorum mektubumu. Son satırlarımı yazarken sana bir tanem birde sürprizim var.

Bu Mektubu Sana vermeye Ben Geliyorum Aşkım Ben Geliyorum…

8 Şubat 2013 Cuma

Hayatın Son Durağı..!



Kaybolmuşum kalabalıklar içinde...

Hani şu filmlerdeki amerikan evlerinin altında olan bodrumlar var ya işte öyle bir bodrumun en kuytu köşesine atılmış aşk yorgunu biriyim ben..!

Hiç umut yok aşktan yana...

Aslında bir umutta beklemiyorum açıkcası...

Tükenmiş biriyim lan şu koduğumun dünyasında daha ne umudu..!




Şu ciğerlerimi alt üst eden öksürük birde hasretin bırakmadı peşimi...

Ne illet şeylermiş..!

İkisininde çok ortak yanları var ciğerimi acıtıyor ikiside

Kalbimi acıtıyor, ince ama derin bir sızı var kalbimde...

Hayatta çok geliyor üstüme...!

Acımasızca vuruyor hayat tokadını suratıma suratıma...

Yorgun bir adamım ben...

Hayatı kaldıramayacak kadar yorgun...

Geçen her saniye büyüyor yalnızlığım...

Kaldıramıyorum...

Büküldü belim doğrulup bakamıyorum önüme..!

Alışılmamış bir hasret gelmeyecek bir vuslat var gözümün önünde..!

Ve geçen her gece intihara sahne oluyor şu illet aşk yağmurunda ıslanan kirpiklerim..!

Söyle lan söyle şu a*ına koduğumun hayatı ne zaman vazgeçeceksin benimle uğraşmaktan

Hayat benim seninle çok büyük sorunlarım var be dostum devam etmemen lazım senin bitmen siktir olup gitmen lazım artık anladın mı siktir olup git git lan..!

3 Şubat 2013 Pazar

Hayat ve Maşaları..!


Biraz ara vermiştik yazmaya bu gece bunun acısını çıkarmak lazım bugüne kadar çok sövdüm kendime, kendime sövdüm etrafımdakilere sövdüm ona buna onun bunun çocuklarına sövdüm sisteme hayata dünya'ya şöyle bir baktım herşeye söver olmuşum...!

Kafa dank etti bi gün durdum ve kendi kendime ''Lan napıyon sen a...... koduğum kimsin sen ya kimsin söyle bi'' dedim.

Aynanın karşısındaydım bunları derken sormaz olaydım bu soruyu kendi kendime beynimde öyle bir iç savaş çıktı ki amerika gelse demokrasiyi getiremez (!) o derece yani...

Bir boka yaradığım yok değer verdiğim birşey kalmamış en kötüsüde bu ne demek bilirmisiniz siz hayatınızın hiçbir yerinde hiçbir şekilde değer verecek bişeyinizin olmaması..!

Bu hayatın size yapıp yapabileceği en büyük orospu çocukluğudur...

Bana yaptı hemde çok sağlam yaptı heee bide bunu hayat kendi yapmaz ona göre her zaman bir maşası vardır onun maşa dediğime alınmayın hepimiz bu hayatın başkalarına yapacağı orospu çocukluğunun maşası olduk veya olacağız..!

Şimdi anlatacaklarımı iyi okuyun bak size aşama aşama anlatcam bu orospu çocukluğunun hikayesini

Hayat size kendini sevdirmeden önce böyle hafif yıpratır sizi o hani hafif yıpratma sınırı doldurduğu anda karşınıza çok güzel şeyler çıkartır hayatınızda herşey yoluna girmeye başlar ufak dozlarda mutluluk enjekte edilir duygularınıza...

Hayattan oldukça keyif almaya başlarsınız başınızı hafiften döndürür madde bağımlısı gibi olursunuz yavaş yavaş o az miktarda verilen mutluluk dozları artık yetmemeye başlar...

Dersiniz ki lan herşey iyi güzelde bu mutluluğu paylaşcak kişi yok hayatımda dersiniz masumca iyi niyetle paylaşımcısındır çünkü mutluluğun yan etkisidir bu ;)

İşte bunu dedin ya film orda kopar plan tıkır tıkır işlemektedir uykudan uyanan bir ejderha gibi açar hayat o içinden acı,alev,ateş fışkıran gözlerini...

Açık konuşalım bu saatten sonra yediniz ............. . Hayat size tabiri caizse o zenci yüzünü gösterecektir...!(Yanlış anlaşılmasın ırkçılık yapmadım aksine siyahi insanları övdüm bu cümlede sonra ırkçılıktan yargılanmayalım)

Olay asıl şimdi başlıyor hayat sizin isteklerinizi hiç geri çevirir mi en kısa sürede hayat kendine bir maşa olacak sizin mutluluğunuz paylaşıyor gibi gözüküp çalıp gidecek (istemeden de olsa) kişiyi bulup karşınıza çıkartıyor..!

Aşk meşk olayları falan girmeyeceğim detaya anlayacağınız mükemmel günler geçiriyorsunuz aklınızca tabi sonra hayat denilen şerefsiz planını tıkır tıkır işletmeye devam ediyor her geçen gün artan mutluluk dozu artık bazı şeyleri görmenizi engelliyor altın vuruşuda işte tam bu dönemlerde onu hayatınızın merkezine alarak yapıyorsunuz..!


Dur bi sigara yakıyım geliyorum...


Evet nerde kalmıştık he o a**na koduğumun altın vuruşunu yaptık... Sıçtık daha sıvayacağız tüy falan dikcez durun amk.


Yaptık altın vuruşu işte hayat denilen o şerefsizin planı tam anlamıyla başladı şimdi...
Maşayı kullanmaya başlar bu saatten sonra kara delikleri bilirmisiniz bir merkezi vardır herşeyi yutar aynen böyle oluyor işte herşeyinizi alıp başka evrenlere boyutlara atar artık bir tek o ve siz varsınız...


Ama o başbaşalık varya çok mükemmel birşeymiş gibi gelir altın vuruşu yaptık o keyfi kafayı yaşayacağız yani..!


Ama işte o kara delik o hayatınızın merkezi herşeyi yuttuktan sonra kendi kendini yok eder aslında kendini değil sizi yokeder.


Hayat böyle yapar işte orospu çocukluğunu sonra o maşayı alır bir köşeye kor onun için bir sıkıntı yoktur yeri geldiğinde yine size karşı veya başkasına yapılacak o orospu çocukluğu için bekler..! Haberi olmadan..!


Size mi ne oluyor işte o da bir dahaki yazıya aslında pek bişey olmuyor..!


Şekil A'da göründüğü üzere hayat denilen şerefsiz binbir farklı pozisyonda sikiyor sizi..!


Ne demiş büyük düşünür ''tecavüz kaçınılmazsa zevk almayı bileceksin..!''