Kimdir bu yorgun adam ?

São Tomé & Príncipe
Etrafındaki herşeyden yorulmuş yalnızlığın everest'ine ulaşmış beklentisiz yalnız ve çok yorgun bir ruha sahip genç bir beden var burda... Dünya dışında yaşayan sadece yazmayı seven biri...

Hacı bizde ne ararsan burda

22 Nisan 2013 Pazartesi

O çocukluk yıllarımız…


Ne kadar güzeldi o çocukluk yıllarımız…
En büyük acıydı dizimizde kanayan yaralarımız.
Güzeldi herşeye rağmen sorunlu sorunsuz yaşantılarımız
Küçük olmanın saflığı ile büyütürdük duygularımızı
Büyüdükçe küçülmeye başladı o güzelim duygularımız…
Acımasızca vurdu hayat tokadını büyüdüğümüzü sandığımızda…
İşte hayatın attığı o tokatla anladık neymiş asıl acımız
En büyük acı değildi artık dizimizdeki kanayan yaramız
Daha yeni başlamıştı gerçek hayat
Bitmişti toz pembe hayaller olan yaşantılar
Hayatın en acımasız döneminde
Yaralanmıştı bu kalp
İşte o zaman anlamıştık büyüklerimizi
Zamanında demişlerdi
Keşke büyümeseydik diye…
Bizde gülüp geçmiştik olurmu öyle şey diye.
O gülen gözler ağlıyor şimdi…
Şimdi özlüyorum çocukluğumu
Şimdi özlüyorum bir şeker için saatlerce ağlamayı…
Şimdi özlüyorum samimi çıkarsız çocukluk arkadaşlıklarını
Şimdi özlüyorum bir misket için yaptığımız kavgaları
Şimdi özlüyorum akşam ezanlarına kadar top peşinde koşmayı
Şimdi özlüyorum yaşadığım en büyük acıyı…
Keşke diyorum büyüklerim gibi
Keşke büyümeseydim diyorum…
Ben bunu dedikçe bizi dinleyip gülen çocuklara bakıyorum
Baktıkça içim sızlıyor…
Biliyorum çünkü aynı acıların onları beklediğini
Anlıyorum…
Dünya’nın Acımasızlığını…
Çözemiyoruz mutluluğun sırrını…
Çözemiyoruz hayatın anlamını
Ve yaşayamıyoruz veremiyoruz yaşamın hakkını
Yazarken bu satırları yanıma yanaşıyor bir ak sakallı
Ve diyor ki:
Keşke şimdi senin gibi bir genç olsaydım…!
Bunu duyan yürek noktalamıyor bu satırları
Bitiremiyor satırları
Koyuyor Sonuna üç noktayı…

17 Nisan 2013 Çarşamba

Ve aşk kalbi terkeder...



Bu aralar gülme konusuna çok takmış bir vaziyetteyim...


Baharın geçici sarhoşluklarından biri olsa gerek. Çok kasvetli bir hava var bir kaç gündür bu şehirde.

Çok sıkılıyorum be dostlar sıkıldıkça düşünüyorum ve düşündükçe yine sıkılıyorum böyle salak saçma bir kısır döngü içinde sonsuzmuşcasına devam ediyor hayat denilen bu garip şey.

Çok uzun zamandır gülmüyordum.

Çünkü bu hayatta gülecek pek fazla bişey kalmadığına inanan biriydim.

Ta ki gülüşü bile gülmeme sebeb olan birini tanıyana kadar.

Aşk'a inancını yitirmiş bir insanın böyle gülmesine sebeb olan dünya dışı o varlık çok kutsaldır benim için...

Bazen emin olamıyorum duygularımlarımdan hayatta ki en boktan şeylerden biri bu emin olamamak...

Galibi ve mağlubu belli olmayan devasa bir harpten çıktı bu gönül, başı dik bir şekilde ileriye bakarak çıktı bu savaştan...

Ama ağır yaralıydı bu savaşta bir bedel ödemek zorundaydı ve en ağır bedellerden birini ödedi inancını kaybetti.

Aşk denilen şeyin bir tür zehir bir uyuşturucu ve dünya üzerinde kesinlikle yasaklanması gerektiğini düşünür oldu.

Oysa o savaşa onun uğruna girmişti.

Niye mi böyle oldu tahmin etmeniz gerekirdi aslında...

Bu savaşta ki en büyük silahıydı kalkanıydı aşk..!

Yalanların arkadan çevrilen oyunların ihanetlerin ve her türlü pisliğin karşısında bu gönülü ayakta tutabilcek tek dayanaktı..!

Ve aşk zora gelemedi terketti bu gönülü savaş ortasında ordusu kaçmış bir komutan gibi çaresiz ama hırslı başı öne eğilmeyen bir komutan gibi kaldı ve tek tek çarpıştı..!




Bu yüzden ağır yaralı bu yürek bir yenilginin eşiğinden dönmüş galip olamasa bile mağlup olmamıştı.




Her savaşın bedeli olduğu gibi bununda bir bedeli vardı ve artık gönül aşka inancını yitirdi..!

Uğruna savaştığınız şeylerin sizi bir savaş ortasında terk ettiğini düşünün dostlar...

Belki aranızda bunu yaşamış olanlarda vardır. Onlar daha iyi anlarlar beni...




Şimdi ise gönül yaralarını sarıyor...



Onurlu bir savaşın izlerini gururla taşıyan bu yürek aşka büyük bir darbe vuracak...

Ama onun gibi kalleşcesine haincesine değil...

Bu gönül birini öyle bir sevecek ki aşk kendinden utanacak...

Aşk denilen şeyin kitabı baştan aşağı yeniden yazılacak ve altında tıpkı bu gönül gibi aşka inancını kaybetmiş gönüllerin imzası olacak...

Böyle olacağını nerden mi biliyorum

Şöyle söyleyim

Üstad der ki ;

Ve biliyorum ki iki yaralı kalp bir sağlam kalp eder...

Aşk asıl aşka inancını kaybetmiş bir insanla yaşanırsa anlam kazanır..!

Bırakın terketsin sizi bir savaş arefesinde veya ortasında...

Siz daha iyisini yaşayacaksınız..!

Hadi sağlıcakla kalın...

Hee birde son sözüm sizlere dostlar ;

Bir gülüşü sebebse gülmenize geçmişler olsun size çoktan aşık oldunuz...

12 Nisan 2013 Cuma

Ve aşk şöyle başlar ''Ne güzel gülüyor''

Çok uzun süre oldu değil mi arkadaşlar yazmayalı...
Malum sınav dönemindeyiz şimdi bu konuya girmeyim hiç bu gece küfür etmek istemiyorum şöyle edepli adaplı bir yazı olsun istiyorum...
Şaşırdınız mı küfürsüz deyince...

Çok garip hisler içindeyim arkadaşlar bu sefer gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum...

Uzun süredir sevmekten korkan bir insandım biliyorsunuz...
Hayatta değer verecek hiçbir şeyim hiçbir kimsem kalmamıştı...
Bazı üçüncü sınıf karaktersizler benden bazı duygularımı çalıp gitmişti ama bu aralar neler hissettiğimin farkında değilim...
Ama biliyorum az çok ne olduğunu biri var böyle yavaş yavaş içime işleyen ve bundan haberi olmayan biri var..!
Uzun süredir platonikte olsa hissetmediğim duyguları tekrar hissetmeye başladım ama hala korkuyorum...!
Aşka inancını güvenini kaybetmiş biriyim keza o da öyle...
Ve biliyorum ki iki yaralı kalp bir sağlam kalp eder...
Ama işte olmuyor be korkuyorum!!!

Onu kaybetmekten korkuyorum çünkü o beni seviyor sevdiği biriyim bunu biliyorum ama işte anlayın yaa...
Ya olmazsa sen benim arkadaşımsın derse diye bir durum var!!!

Geçenlerde anladım aşk denilen şeyi sil baştan yaşamaya başlamışım bir baktım resmine içimden dedim ne güzel gülüyorsun...
Gülüşlerini kaybetmek istemiyorum ama ya bir gün onu başka biriyle görürsem diye korkuyorum..!
Korkular sardı her bir yanımı ben bir garip oldum arkadaşlar...
Ve kalbim her zamankinden farklı atıyor...
Ve şiirlerimde tek tek onun adı yazıyor
Sanırım ben aşığım arkadaşlar...
Herkese akıl verirken burada çok büyük bir arafa düştüm...
Yardım edin be dostlar..!