Kimdir bu yorgun adam ?

São Tomé & Príncipe
Etrafındaki herşeyden yorulmuş yalnızlığın everest'ine ulaşmış beklentisiz yalnız ve çok yorgun bir ruha sahip genç bir beden var burda... Dünya dışında yaşayan sadece yazmayı seven biri...

Hacı bizde ne ararsan burda

24 Mart 2013 Pazar

Garip Duygular Garip Hayatlar...



Yine başladık o sıkıntılı geceleri yaşamaya..!

Çok değişik duygular içindeyim özledim mi seviyor muyum artık nefret mi ediyorum bilemiyorum…

Tam anlamıyla bir araftayım.

Her gün aynı şeyleri aynı şeyleri yaşamaktan bıktım…

Penceresiz karanlık bir dört duvarın içine sıkışmış kör duyguların kölesi olmaktan bıktım..!

Bana biraz ışık gerek !

Hayatta ki tüm iyiliklerimi yitirdim…

Evet ölmeyi hak edecek kadar iyi biriydim aslında ben..!

Kapanmayan bir hesabım var bu hayatla, inatlaşıyor benimle bırakmıyor yakamı bir türlü…

Benim için ölmüş hatta hiç varolmamış birinin her gün yüzünü görmek nasıl bir duygu bilemezsiniz..!

Çok garip bu hayat çok…

Kimine göre Tanrı’nın vermiş olduğu bir hediye kimine göre bir ceza..!

Ne büyük bir trajedi değil mi?

İlk insanın ceza olarak gönderildiği bu dünya’yı bir hediye gibi görmek…

İnsan ceza olarak gönderildiği bu dünya’da ne kadar mutlu olabilir ki?

Ben bunu anladığımda çok geçti…

Herşey olup bitmiş hayat en büyük kazıklarından birini bana atmıştı…

İdealleri olmayan insan yoktur aslında küçük ya da büyük her canlının bir ideali var ve hayat bazen bunları gerçekleştirme imkanı sunar ama bazen…

Genelde elinden gelen her şeyi yapar bunları gerçekleştirmemizi engellemek için…

…..

Siz hiç gözlerinde kaybolduğunuz birini bu hayattayken kaybettiniz mi?

Ben artık birinin gözlerinde kaybolacak kadar sevemiyorum kimseyi…

Çünkü biri giderken benden sevgi duygusunu çalmış..!

Korkmayın ben kötü biri değilim…

Sevgi duygum olmasa da hiçbir zaman kötü biri olmadım beni benden çalana bile..!

Siz ne kadar doğru olursanız olun hayat bazen yanlış yollar sunuyor size tercih şansınız olmaksızın..!

Misal ben her zaman doğru bir yalnızlığı yanlış bir kalabalığa tercih ederken kendimi öyle bir yanlışın içinde buldum ki…

Arkamdan kazılan kuyular, sırtımdan vuranlar, yüzüme gülenler ve seni seviyorum diyenler…!

Ben böyle bir yanlış kalabalığın içine düştüm…

Evimden uzakta, beni sevenlerden uzakta velhasıl gurbette yalnızlığıma sahip çıkamadım…

Sıkıntılar geldi mi peşpeşe geliyor…

İlk önce yüzüme güldüler sonra sırtımdan vurup arkamda kazılan kuyulara attılar ve sonrada o seni seviyorum diyenler çekip gitti..!

Evet artık geçte olsa yine yalnızlığıma sahibim ve mutlu olmak içinde çabalamıyorum..!

Dedim ya ilk insanın ceza olarak gönderildiği bu dünyada mutlu olunabileceğine inanmak çok trajik…

Kendimi kandırmak için yalnızım ve mutluyum demenin alemi yok…

Yalnızım mutsuzum ve bu durum ben istesem de istemesem de devam edecek o yüzden fazla düşünmemek lazım…

Doğru bir yalnızlığa sahibim ve bundan şikayetçi olmak hiç bir şeyi değiştirmeyecek yani benim için ölmüş hatta yaşamamış birini yine her gün göreceğim ve her gördüğümde içimde bir yerlerde bir şeyler parçalanacak ve ben bu hayat denilen cezayı çekmeye devam edeceğim bundan şikayet edip Tanrı’ya isyankar olmanın alemi yok belki bu dünyadan daha kötü cezaevleri vardır Tanrı’nın Cehennem gibi..!

İmza: Yalnız yorgun ve mutsuz bir insan evladı…

1 yorum: