Kimdir bu yorgun adam ?

São Tomé & Príncipe
Etrafındaki herşeyden yorulmuş yalnızlığın everest'ine ulaşmış beklentisiz yalnız ve çok yorgun bir ruha sahip genç bir beden var burda... Dünya dışında yaşayan sadece yazmayı seven biri...

Hacı bizde ne ararsan burda

20 Mart 2022 Pazar

Oysa ki Herkes Mutlu Olmak İçin Seçimini Yapmıştı

Merhaba arkadaşlar çok ama çok uzun zamandır buraya yazmıyordum.
Belki takip eden insan kalmamıştır artık burayı okuyorsanız hala alt tarafta yorumlar kısmından bir ses verin. Yoksa günlük yazıyor gibi hissetmeyeyim.

Yine derdimi tasamı sıkıntımı dökmek için buralardayım.

Hayat beni en son yazılarımdan sonra hiç tahmin etmeyeceğim yerlere sürükledi aklımın ucundan bile geçmeyecek bir alanda çalışmaya başladım. Esasen memnunum işimden ama sıkıntılarda yok değil o konular derin ağır konular anlatırsam bloğun konsepti bozulur o yüzden es geçiyorum o kısmı.

Dedim ya hayat beni bambaşka noktalara götürdü hayallerimi revize ettim. İyi güzel bir meslek sahibi oldum çok onurlu gururlu bir mesleğim var her ne kadar statülerden nefret etsem de çok iyi bir sosyal maddi statü sahibiyim. Mesleğe başladıktan sonra maddi ve sosyal anlamda gelecek kaygım minimuma indi derken ciddi sağlık problemleri yaşadım mesleğe neredeyse devam edemeyecek kadar. O esnada karşıma biri çıktı savunmasız bitik neredeyse dibi görmek üzereyken...

Kıvır kıvır saçları güldüğünde gözleri ışıl ışıl parlayan beni güldürebilen beraber eğlenebildiğim yanında huzur bulduğum hayatımda ki bütün olumsuzlukları varlığı ile yok eden beni dipsiz kuyudan çıkartan eli uzatan biri çıktı karşıma... Tekrar bir amacım oldu tekrar inandım herşeye ve en kötüsüne inandırdı beni aşka inandırdı.

Hayatıma öyle hızlı öyle aniden girmişti ki ilişkimizin başladığı tarihi bile net olarak söyleyemiyorduk.

Herşey çok güzeldi aramızda mesafeler vardı ama bir şekilde kapatıyorduk yada ben öyle olduğunu düşünüyordum. Koskoca 1412 km vardı aramızda her fırsatta yanındaydım her fırsatta hemde.

Muhteşem bir iki yıl geçti bir o kadarda kötü neden kötü diye soracaksınız çünkü ben büyük bir hata yapmıştım hayatımın merkezine almıştım onu... Öyle merkeze almışım ki o gittiğinde farkettim onu benden çıkartınca geriye pek birşey kalmadığını...

Beynimde kalbimde içimde koskoca bir soru işareti ve boşluk var hala bilmiyorum neden gittiğini beni neden yarım bıraktığını.

Bildiğim tek şey hayatımda ona o kadar çok ihtiyacım olan bir zamanda terk etti ki beni ihtimal vermiyorum ama geri dönse herşeye sil baştan başlasak bile bu konuda onu affedemeyeceğim sanırım. Çünkü bu hayat denilen şeyin en zor zamanında çok büyük bir meydan savaşının ortasında bıraktı beni. Bana yaşattıklarını şu süreçte yaşadıklarımı asla unutamayacağım. Benimle mezara kadar gidecek.

Bir yerde okumuştum ' İnsan çok sevmekten, kıyamamaktan, kızamamaktan, üzememekten ve hep alttan almaktan kaybeder. Hayat, ilk olarak kendini yok sayanları harcar. Alın size tokat gibi bir gerçek. Zaten bilirsiniz ki hayatın benimle hep bir alıp veremediği oldu.
İşin en kötüsü kızamıyorum ona nefret edemiyorum ondan soğuyamıyorum. Yıldız ablanın dediği gibi kaçtıkça ona geri dönüyorum. Belki de neden diye sorup kafa patlatmaya gerek yok belki de bazı şeyler sadece tercih ve değer verme meselesiydi.
Hayatımda ilk defa böylesine derin bir acı yaşıyorum ama aynı zamanda üstümde çok değişik bir sakinlik var kafamın içi deliriyor. Bir psikiyatr ile konuşsam kliniğe bile yatırabilir beni. bu sakinliğimin sebebi hiçbirşeyin yolunda gitmeyişini kabullenmiş olmam mı yoksa kusursuz bir sinir krizi öncesi sessizliği mi ayırt edemiyorum.

O kadar boktan bir haldeyim ki ne ondan gidebiliyorum ne ona gidebiliyorum.

O beni, benim ona inanmışlığımdan vurdu...

Sağlık sorunlarım tekrar nüksetti öyle bir hayat sürüyorum ki ruhsuz duygusuz amaç desen yok ne yaptığıma dair bir fikrim yok sadece nefes alıp veriyorum ve vücudumun fizyolojik olarak yaşaması için birşeyler yapıyorum. Bazen hayatıma devam etmek istiyorum birşeyler yapıyorum ama olmuyor işte AMK beceremiyorum.

Herkes mutlu olmak için seçimini yapmıştı. Ama ya benimki yanlış seçimdi yada o benim doğru seçimlerime inanmadı. Ya da kendi seçiminin yanlış olduğuna inandı.


Büyük konuşmayı sevmem ama onu benim kadar sevende olmayacak ve  buna ister karma diyebilirsiniz ister ilahi adalet artık her neye inanıyorsanız üzülerek istemeyerek söylüyorum asla yaşasın istemiyorum ama yaşayacak bana ne yaşattıysa yaşayacak günlerce aç uykusuz kalmayı o 1412 kmlik yoldan son dönüşümde gözyaşlarının hiç durmamasını kalbinin göğsünü yırtacak derecede çarpmasını sızlamasını uykularının çalınmasını ruhsuz bir et parçası gibi yaşamayı yaşayacak...

Sonra onun şu sözü geliyor aklıma 'Herkes karakteri kadar kime, ne diye kızalım.

Neyse başladık buralara uğramaya artık daha da fazla uzatmayalım hikayenin detayları ilerleyen zamanlarda sizinle.

Şimdilik size vereceğim tek nasihat kimseyi hayatınızın merkezine almayın çünkü alırsanız o giderken sizden herşeyi alıyor size sizden birşey kalmıyor...

Son olarak bilmiyorum ne zaman geri buraya gelirim gelebilir miyim emin değilim dedim ya yukarda sağlık sorunlarım nüksetti diye maalesef ciddi problemler yaşıyorum pamuk ipliğine bağlıyım her an herşey olabilir. O yüzden bu bir veda yazısıda olabilir kendinize iyi bakın en çok kendinizi sevin. Ölüm var ama hayat çok güzel yaşamasını bilene...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder